PROJE

 

İdeal geleceğimizi temsil eden sağlıklı hazırlanmış Türkiye 2053 başlıklı gelecek vizyonu, muhataplarını harekete geçirecek kadar iddialı olmakla birlikte ulaşılabilir hedefler içermelidir. Vizyonsuz bir toplum, mevcut ortamın ataletinden kurtulamayacağı gibi, ütopyaların peşine düşerek kısa sürede hayal kırıklığına uğrayıp yine atalete sürüklenir. Dolayısıyla gerçekçi, tasavvur edilebilir, uygulanabilir, esnek, hassasiyetleri dikkate alan ve güçlü hedefleri ortaya koyabilen Türkiye 2053vizyonunun, hazırlanacak strateji üzerinde belirleyici etkiye sahip olması; akılları ve yürekleri eş zamanlı harekete geçirmesi beklenmektedir.

Bu bağlamda mevcut koşulları sağlıklı biçimde tanımlayıp, Fethin 600. yıldönümü olan 2053 yılında ulaşılmak istenen hedeflerle ilgili bütünlük arz eden ve anlaşılabilir bir vizyon oluşturmak için tüm mevcut kapasite ve imkânları ortak beklentiler doğrultusunda eşgüdümlü olarak harekete geçirecek uygulanabilir bir strateji temel referanstır.

Türkiye’nin yumuşak ve sert güç kapasitelerini tam olarak harekete geçirebilmesi noktasında din,  dil,  tarih, coğrafya gibi faktörler önemini korusa da; bunların işlerlik kazanması, nitelikli insan kaynağına dayalı yüksek katma değer üreten bir ekonomiye erişip uluslararası iş bölümünden nitelikli pay alması ile mümkün olacaktır. Sürecin başarısı ise iç ve dış politika önceliklerine uygun biçimde, hedeflenen tüm ülke ve bölgelerde karşılıklı bağımlılık oluşturabilecek çok boyutlu yapılar inşa edilebilmesine bağlıdır.

Değişim ve dönüşüm bugün olağanüstü bir hızla gerçekleşirken, mevcut küresel sistemde uluslararası ilişkiler, çok boyutlu rekabet temelinde ilerlemektedir. Ulusal ve uluslararası platformda son dönemde etkili hâle gelen yeni araçlardan daha etkin yararlanabilmek için, bu alanda kapasite inşası ve insan kaynağı yönetimine ağırlık vererek Türkiye 2053 projesini geliştirmek ve bunu tüm paydaşların katılımı ile hayata geçirmek son derece önemlidir.

Projenin hedefi; kurumların ve halkın katılımı ile ülke sathında uygulamaya yansıyacak bir “gelecek vizyonu” tartışması başlatmak, yerel ve kurumsal inisiyatifleri harekete teşvik etmek ve ülkenin “insan kaynağına dayalı kalkınma modeli” gelişimine katkı sağlamaktır. Dünyadaki gelişmelere paralel Dış Politika, Güvenlik, Siyaset, Ekonomi, Teknoloji ve Sosyokültür gibi alanlarda Türkiye’nin nasıl bir gelecek vizyonuna sahip olması gerektiği konusunda öneriler geliştirmek, bu vizyona ulaşmak için belirlenecek hedefler ve uygulanacak politikalar hakkında geniş kapsamlı bir tartışma ortamı yaratmak, 2053 yılında Ülkemizin güç ve merkezi bir devlet olarak dünya sahnesinde yer almasına katkıda bulunmak amacıyla geliştirilen Proje’nin hedef kitlesi; resmî kurumlar kadar ekonomi çevreleri, araştırma kurumlarını, sivil toplum kuruluşlarını, akademisyenleri, uzmanları, öğrencileri ve konuya ilgi duyan tüm kesimleri kuşatmaktadır.

Özetle Türkiye 2053 projesi Türkiye’nin;  Fethin 600. yıldönümü olan 2053 yılında olması gereken yer ve hedeflerle ilgili kamu üst bürokrasisine, STK’lara ve kamuoyuna yönelik çok boyutlu stratejik özel eğitim ve etkileşim faaliyetleri formatında şekillenen bir çerçeve program olarak tanımlanmaktadır.

Amaca uygun şekilde tanımlanan alanlarda sürdürülecek çalışmalar için farklı ihtisas ve disiplinlerden sayıca 40 kadar uzman ve akademisyenin yer alacağı bir Proje Bilim Kurulu ile üst çatısı olarak uluslararası standartlara haiz yaklaşık 10 kişilik bir Akil Kişiler Kurulu oluşturulacaktır. Proje’nin planlama ve koordinasyon süreçleri için bir Yönetim Ekibi ile tanıtım ve uygulama süreçleri için bir Organizasyon Ekibi oluşturulacaktır.

Var olan Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2023 (TSV 2023) Projesi tecrübesi sürece ışık tutacaktır. TSV 2023 projesinin yeni aşaması niteliğindeki “Türkiye 2053” projesi kapsamında üç temel ana başlıkta sürekli güncellenerek çalışmalar sürdürülecek ve temel farklılık nicelik hedeflemelerinden çok nitelik hedefleri üzerinde yürünmesi olacaktır.

Bu bağlamda;

MAKRO ÇERÇEVE; Proje, öncelikle makro temelde “Yeni Devlet Doğası”, “Uluslararası İlişkiler”, “Uluslararası Güvenlik”, “İç Siyaset”, “Ekonomi”, “Eğitim, Bilim ve Teknoloji ” ve “Kültür” olmak üzere 7 ana tema üzerine inşa edilmiştir.

STRATEJİK LOKOMOTİF SEKTÖRLER; Makro çerçeveyi müteakiben Türkiye’yi makro öngörülere taşıyabilecek öncelikli stratejik lokomotif sektör üzerinde çalışılacaktır. Ülke olarak makro öngörüler üretmedeki girişimci ruhumuzun pratikte kurumsallaşmasına, derinleşmesine stratejik katkı yapacak sektör çalışmaları, katılımcı bir süreç inşası olarak ilgili tüm otoritelerle birlikte yürütülecektir.

Sektörler;

Tarım, Gıda ve Hayvancılık”,

 “Güvenlik, Savunma ve Savunma Sanayii”,

Sosyal Politikalar ve Sivil Toplum”,

Mesleki Eğitim, Sanayi ve Yüksek Teknoloji”,

Finans, Bankacılık ve Kalkınma”,

Enerji ve Nükleer Teknoloji”,

 “Kamu Yönetiminde İnovasyon ve İnsani Kalkınma”,

Turizm, Çevre, Şehircilik”,

 “Otomotiv, Lojistik, Ulaşım

 “Sağlık ve Sosyal Güvenlik” başlıkları altında öngörülmüştür.

 

DEĞERLER İNŞASI; Proje’de son bölüm olarak Medeniyet İnşası Türkiye Vizyonu “Referans Değerler, Kurumlar ve Kişiler” ana başlığı ile “Değerler İnşası” çalışmaları planlanmıştır. Türkiye merkezli medeniyet birikiminintarihsel temellerini ve öz niteliklerini ortaya koyarak, Türkiye ile dünyanın geleceğine dair yeni bir medeniyet perspektifine stratejik katkı sağlanması öngörülmüştür. Değerler İnşası olmadan gelen refah ve gücün yozlaşma getireceği ön kabulünden hareketle, Ülke’nin medeniyet değerlerinin güncel yorumları ve Ülke’nin bu yorumları kurumsal temsil yeteneği temel odak noktası olarak kabul edilmektedir.

Güçlü eleştirel düşünce dinamiklerinin ürettiği kesintisiz inovasyonla kamu yönetimi, şirketleri, şehirleri, sosyal ve kültürel dokusu güç ve adalet temelinde markalaşmış, insani gelişmişlikte öncü bir ülke olarak tüm dünyada insanların “Ben Türkiye’de Yaşamak İstiyorum” diyebilecekleri bir hayat alanı inşası için stratejik katkıda bulunmak, bu alanda yürütülecek çalışmaların temel referansıdır.

 

 

YUKARI